30.10.2008

Gül Çiceği

Gül sarılgan, dik yada sürüngen saplı, genellikle tüylü yada dikenli bir ağaççıktır. Yapraklar almaşık dizilidir; bazı türlerinde kışın dökülmez. Çiçekleri dalların ucunda tek başına yada demetler halinde bulur ve beşli tiptedir. Meyve yapraklar kavanoz biçiminde etli bir çiçeklik oluşturur. Kuzey yarıkürenin ılıman ve yarı tropikal yörelerinde 100 kadar gül türü bulunmaktadır.
Türkiye’ de 25 kadar yabani gül türü vardır. Bunların en önemlisi kuşburnu denilen yaban gülüdür (Rose canina ). Bahçe çeşitleri bundan türeyip önceleri Avrupa ve Anadolu’ da kendi kendine yetişen türlerden ( Isparta gülü, Frenk gülü, misk gülü ) ve son 150 yıldır Uzakdoğu melezlerinden ( tırmanıcı melez güller, çay melezleri, çok çiçekli güller, polyanta ve pernetiana melezleri ) elde edilmiştir. Türkiye’ de süs bitkisi olarak başlıca şu gül türleri ve melezleri yetiştirilmektedir: Beyaz gül (R.alba), Isparta gülü yada yağ gülü (R.damascena), Frenk gülü (R.gallica), misk gülü (R.maschata), sadberk gülü (R.centifolia), R.banksiana, R.wichurajana, vb.
Bahçe gülleri görünüşlerine ve boylarına göre bodur güller, baston güller, çardak güller, ponpon çardak güller, polyanta güller gibi çeşitler ayrılır ve genellikle o çeşidi yaratan kişinin yada o çeşidin adandığı kişinin adıyla anılır.

Türkiye’de ekonomik anlamda gül yetiştiriciliği XIX. yy. sonlarına doğru başlamıştı.Bu dönemde, Bulgaristan göçmenlerinin getirdiği yağ gülleri fidanları ile Isparta’da gül bahçeleri kurulmuş, bölgenin toprak yapısı ve iklim koşullarını gül tarımına elverişli olması da gülcülüğün bölgede kısa sürede yayılmasını sağlamıştır. 1910’lu yıllarda, Bulgaristan’da gül üretiminde görülen gerileme Isparta’da üretilen gül yağı ve gül suyu ürünlerinin Avrupa pazarlarına girmesini kolaylaştırmıştır. Ancak, Balkan savaşı, Birinci Dünya savaşı ve Kurtuluş savaşı gibi art arda çıkan savaşlar nedeniyle dışsatım olanakları tümüyle ortadan kalkınca, Türkiye’de gül tarımı da önemli ölçüde gerilemiştir. Cumhuriyet döneminde, Isparta’da gül bahçeleri yeniden kurularak gül tarımı canlandırılmıştır. Türkiye’de gül bahçelerinin %90’ı Isparta’da, %10’a yakını Afyonkarahisar’da, çok küçük bir bölümü de Aydın’da bulunmaktadır.

Gül türlerinden birçoğunun çiçek ve meyvelerinin tedavi edici etkileri vardır. Okka gülünden (Rosa centifolia) anestezik etkisi nedeniyle kolir olarak kullanılan damıtık gül suyu hazırlanmasında yararlanılır. Kurutulmuş taç yaprakları, laksatif özelliklerinden dolay, kompoze saparna şurubunun bileşimine girer. Kırmızı gül yada kırmızı Frenk gülünün (R.gallica)taç yaprakları, içerdikleri tanen miktarı nedeniyle peklik verici ve toniktir. Isparta gülü (R.damascena) ile misk gülünün (R.moschata) taçyaprakları, petrol eterinin sıcakta etkisiyle elde edilen ve ‘konkret’ olarak da adlandırılan bir esans verilir. Bu esans gül serasının bileşimine girer. Yabani gülün (R.canina) meyvesi (kuşburnu) C vitamini bakımından zengin olup peklik verici ve askarislere karşı kurt düşürücü olarak kullanılır.


Seja o primeiro a comentar

www.cicekcesitleri.blogspot.com